| İbrahim Hakkı Gündoğan | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:05 pm | |
| aycan sen hocanın şiirlerini ekleyince bende ekliyeyim dedim şiirler altta | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:05 pm | |
| Aşk Yaz
aşk yaz.. dolu dizgin ilk damarı keserek yere, göğe, dile, düşe aşk yaz..
önce direnmeyi öğren dilenciysen başkasına mıhlanır ömrün şehir yutar aç ayılar masumdur şehirden şehir deyince kalbur zaman içinde in cin ve bizimkiler.. şehirdir çünkü aşk nedir bilmez! .
aşk yaz uçak sesiyle korkutuluyoruz dalına muska taktık fabrikanın da alafranga bir yağmur krom hadi uranyuma yaz beni sen aldırma aşk yaz..
kılını kıpırdatmıyor yosma dağarcığım geniş sözün kılçığı çok aşüfteye meze olmam, olmam işte sokak dağa taşınsın rüzgar özgürdür rüzigar / aşk yaz..
toplansın işçiler nümayiş yapsın sırtlasın tarlayı köyün terlisi.. kılıcı kesen çağ ukala aldırma / aşk yaz.. aşk yazmakla yetmez yaşa aşkı bir bir.. duman ol sanayi artıklarına inat zaman ol vakti tak peşine yaşa aşkı ceylanlar gibi vicdansız bakışlar doğrutmuşsa da göz, gez, arpacık yaşanır be..
aşkı yaşa doya doya.. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:08 pm | |
| Beni Sor
beni kime sorarsan hain diyecekler kuma sorsan eriyecekler küle sor duman duman uçuşacak sözleri yola göm ki duman kabul olsun yola göm neden dön demesini bilmeyen dudaklar taşıyorsun hasretin dağı yaman vurur kışıyla bir hışımla gelişin adını aşk koy kalbinde lav saklamak nerden çıktı ne kadar kışlayacaksan yol uzun gün çok kısa uğraşma elin günün yokuşuyla beni suya sor ve su gibi genç kal ey sevgili İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:09 pm | |
| Çıkar Dikenlerimi Hekim
kefenim alevden olsun ben közün tiryakisiyim bir kızıl meydandır içtiğim ve döktüğüm yalnızlıktan üşüyenler yüreğimdedir kimsesizler avucumda her an bir kıyamettir gördüğüm gidiş damarlar dolusu ferman ve atını kamçılayan şah yüküm çok hüküm çok nallara esir gider yazım ayaklarım kördüğüm çıkar dikenlerimi hekim yeni basılacak dikenler beklemekte çaresi: gideceğim. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:09 pm | |
| İstanbul'un Ortasında
boğazın tam ortasında gecenin tam ortasında istanbul'un tam ortasında yetimliğin oltasında bir ben varım bir de yine ben ve ben bir de gölgenin gölgesi kadar gölge benim gibiler istanbul'un tam ortası bir de...
düşlerimi o yüzden bırakırım kubbelere gök yaparım kubbeleri o yüzden vapur akşamlarında martılarla yatarım nikahlanırım istanbul'la yeditepeye baş koyarız ikimiz dilek tutsun diye garipler tam göbeğine dikilitaş koyarız istanbulu oyarız
boğazın yalı kadar kenarında yalnızlık kadar kenarında martılar kadar sandallar kadar dalgalar kadar kenarında içi dışı benim olan içim dışım olan istanbul var çöl yangınında elimdeki su kadar yangınımı bilir istanbul o yüzden ağlar.
istanbul vefaya özlem sokağıyla bağlı istanbul nazlı sadabad'ın dili olsa da dese beyoğlu bu bir yol bulsa da gelse çırağan sabahları sarhoştur herkese kaftanına hükümdar eli değmiş bir hüzzam beste sultanım yatağımız denizden yıldızları annam işler yorgana rüyalar gül deste.
o rüyanın haliç yakasında karaköy yakasında işportacıların yakasında galata'nın arkasında dünyayı içine alan bir dünya çan sesi ile ilk gong hadi başla ezan dercesine tüm sinelerden daha derin iç içe bir sine istanbul'un iki yakasında.
istanbul'dan örnek alınır cennet fasl-ı erguvan başlar efsunkardır her şey gizemdir her yer itri'yiyadeden martı sesinden tükenmez bir ney kutsaldır mey adem bu çamurdan doğdu diyesim gelir mekke'yi koyarak baş ucuma istanbul'u tüm şehirler adına giyesim gelir.
tahtlar kesmecedir yollar çekmece efkar dolar harem akşamları inceden ince hazarfen ahmet çelebi uçar da konması nasıl, nice şerefe kalkılır şerefelerde su ve toprak burada nikah kıymıştır söz böyle bitmeli bence.
(İstanbul,26/4/2005) İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:10 pm | |
| Kimse Bilmeyecekti
neden çekildim karlı dağlara neden çekildim yalın ve yalçın neden kızıl, buzul ve sır çekildim bir sen bileceksin sen gittin, kimseler bilmeyecek.
gülüşüne bir beni ekleseydin kışıma kara vakitler ekledin.
yollara külün döküldü demeyesin kanadım yalnız başına seyrediyor ben rüzgarım bilesin ve her zerrem toprağa değiyor güle selam olsun..
avucumda emanetin var kalbimde ne’n var biliyorsun önümde yalçın yokuşlar dönüşüm uçurumlara değiyor gülüyorsun. XXXXX sür zamanı delifişek bir netrön bombasına daya alnıma dayandığım ve güvendiğim ne varsa ve ne varsa kutsadığım hepsinin adına..
sözlerim bir donuyor, bir alev alıyor ateşin içinden çıkıyorum ateşin içine giriyorum zirveler büyütürken aciz düşerken vakurum.
neden sarnıcımda su bırakmadım neden bohçamı dağıttım dil dil, bakış bakış, yürek yürek neden damlayı okyanus yaptım gönlümü fanus bir sen bilecektin sen gittin, kimseler bilmeyecek..
zemheride cemre, tuzda şeker biberde bir tatlı yakış ümmiyim diye herkes alaya alıyor ilme kim pranga geçirebilmiş kalp nerde, aşk nasıl göz kimin hayaline yar kim bilebilmiş..
git öylesine oku ki içimde boş mekan kalmasın öylesine tat ki çığlığı, nidayı, iniltiyi yalnızlıklar ısdırablanmasın.
güneş yine doğacaktır geceyi alacaktır kucağına bir çılgın korku beni yalınayak yürütecektir bir asır, her asır masum bakışlar aşkına bir sen bilecektin..
dağlar kızıl yandığında kara kışa batıracaktı lokmamı sabah ağlatacaktım gitmeyi çılgın bir aşkla dönecektim taş ile toprak arasında dağ ile gök arasında ışığın tam ortasında tek sen bilecektin..
bir yağlı urgan, bir çarmıh, bir giyotin bir zindan gel git sallandığımı görecektin bir sen görecektin..
neden çekildim alevin dumanı gibi gök şimşek yer fırtına neden çekildim zerrenin içindeki küreden yana sana bunları tek tek diyecektim tek sen bilecektin.. sen gittin.. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
Aylin MODERATÖR
Mesaj Sayısı : 139 Yaş : 27 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : Yüzmek Lakap : Denizci Ruh Hali : Kayıt tarihi : 11/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (45/100) Tecrübe: (20/100) Seviye: (15/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:10 pm | |
| şimdi bunlar sizin hocanızınmı | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:15 pm | |
| evet hocamın kitap çıkacak kadar şiiri bikaç dergide yayınlanan resimleri ve evde yayınlanmamış resimleri var ayrıca kitap yazıyor ... aslında benim hocam tam denilemez babamın hocası diye bilirim babamın hocası benim hocam google dan aratırsan başka yerlerde de var bu şiirler hatta bikaç şiiri biri tarafından türküye çevrildi | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:16 pm | |
| Migren Kaldırımlar
içimi acıtıyor bu kaldırımlar yüreğimi delip delip geçiyor niceler geçiyor yalnız,mahzun ve çığlık yine çığlık yetim ve çılgın hayaller geçiyor yelken pranga kanat nefes ölüm ve bahar baharın gece yangını alevler öyle görklü geçiyor ki gözlere köz değiyor ayrılık ve yokluk değiyor dilime yaslanmış ismin nefes gibi bu deprem ne deprem kaldırıma damlalar düşüyor ömrüm değişiyor yalınayaklar ve cam kırıkları..
kaderi alıp arkama umursamazlığı omuzlayarak bir anın mühtedini sunarak acılara tek başımı alıp kutsal bildiklerimle uçurum,eyvah nerde kaldırımlar yol olmasa da yüreğimde yürüyeceğim içimi zaman acıtıyor senden kalan umman acıtıyor derman acıtıyor avuç avuç tuz biber ve cam kırıkları.. günler bir yanık dökülüyor ki ve volkan lavları her saniyede bin eriyor bin donuyor gözlerin girdabım oluyor dönüyor,dönüyorum sarhoş değilim, ah’lıyım semalara değiyor ahlarım içimi sencileyin her şey acıtıyor
hatırladıklarım katil hançer unuttuklarım kılıç yarası yok ki unuttuklarım zerre yok ki taşa oturmuşuz aklımda ince saz telli küsmüşüz beş parasız çıkmışız yokuşları otobüsü kaçırmış,yürümüşüz hüzün soluklu bakışlar aklımda kara kış sokulmalar/ ah migren ağrılı koklaşma karpuz kırmalı yol yakıyor içimi göçmen anılar dağlar senin yürü kaptan şoför içim en çılgın acıyor,anla burgu burgu deliyor pazar akşamları salı sabahları alev alev yakıyor yıkıyor yarı geceleri başıma derin gözlerin
sema alçalıyor ve yıldızlar seni söylüyor dans ediyor zühre serabın eşlik ediyor,hayalin kahır bir bağdaş kuruyor ki zifiri geceyle yüreğimde hicran gönül tahtıma oturmuş acılar bitimsiz beynimde kum fırtınası içimi acıtıyor bu kaldırımlar acıtıyor / bilesin mermere mermi değiyor aortuma bir uslanmaz derya kalbimin derininde deryadan bir hatıra kendimi kurban sunarım acılara. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:17 pm | |
| Nice Gizemlisin İstanbul
sen ne çok büyümüştün istanbul sen ne çok büyümüştün yıllardan ve sırlardan öte akdeniz serçesinden kavi ötüken kanadı kadar uzak her anın duçar olmuştu sefere... ayaklarıma sürünüyordu eteklerin ellerim sarayına yüreğin denizden lale kim düşmedi ki önüne kim tırmanmadı ki telli duvaklı hayale. gözlerim öyle büyüyordu ki yedi iklim üç kıta kimi urgana asılıyordu yardan ve serden uzak.
sen ne çok yürümüştün istanbul ne çok yürümüştün bu kaçıncı kuşatmaydı seraptan tüle sarılmıştı ufuklar kızıldan güle ve yanık gönüle... gözümde damla gibiydin koynumda yar, yol, yurt, ana cennet kaybedene istanbulana geri çekiliyordu şövalyeler beyler,kağanlar ağarlığı kadar çekiliyordu yol açılıyordu eyüpsultan'a. bu nasıl bir yokuştu ki içinde mey,ney,her şey çengiler ve çerilir ve leventler ve serviler ocak, bucak demir dövüyordu herkes bir mıh bir nal öyküsünden sarı bir yaprak toprağa göz kırpmıştı ebruliydi bahar hadi düş önüme ve yürü saltanat sana taşınmazdan ağır ah çemenzarında kışlayan ordu çınar tez büyümez geç geç geç kalma roması soğuktur marmara'nın.
sen hiç umursamamıştın istanbul hiç umursamamıştım denizime yatmış bir deniz kızı bir peri, bir huri boğazdan boğaza kanımdan koynuma.. derin bakış, ah derin bakış sadece bir duruşun feda acunistana çağ ve ferman buluştu biz buluştuk o gün ve her gün sır andı ve zor andı yollar dünden yarına yandı. çifte kalyon, kızıldan kaptanı derya görklü atlas muştusu buydu akşems'in doğumuydu tanrı buğruydu sırlar bir avuç suda boğuluyordu latin'in düşleri yerle bir oluyordu uzaklar çılgın, yakınlar kırgındı deliden veliye herkes ama herkes tek bir vuruşun simgesine zaman dokuyordu günler seferleri yordu istanbul hem büyüyor hem küçülüyordu.
sen çok olmuşsun istanbul çok olmuştun nedir gururun? dünyaya bağdaş kurmuş her dilden ahkam kesiyorsun o an rüyalarını yıldız falından öte gerçekleştiriyorsun yıldız falından öte gerçekleştiriyorsun sınırlar kuruyorlar yıkıyorsun setler çekiyorlar aşıyorsun yedi kıta, yedi kat döşek seriyorsun divan kuruyor ferman çekiyorsun düşten öteye bürünüyorsun bunca kudreti harcayanadan kıyılarını bırakarak coğrafi keşiflere zafer naralarıyla çekiliyorsun.
sen nice gizemliydin istanbul nice gizemliydin sultanahmet ayasofya iki evliya mürütleri süleymaniye ve galata çık çamlıca sırtlarına çık hadi çık bakir bir endam ile el salla kız kulesinden yana.
akma deniz akma ki uzamasın ayrılığım kainat gark olmasın hicrana hiç çıkma tarihin sayfalarından aşıkların gündeminden hiç çıkma horifira'dan hürrem'e ve yüreğime kadar sadabad çekilsin kucağına. yenilgiler çağında tahtlar kırılırken payitahtın sığmasın asırlara.
sen yine büyümüştün istanbul kime büyümüştün? nemçe nice düşer yanağına biraz paris, biraz mekke olduğun kadar göz olursun saltanat şafağına divan yolunda dökülür mavi çiniler kubbeler bırakır göğün derinliğine meddahın orta oyunuyla ecnebiyeden bir dersaadet bu şehir bir dünya hali girişi babıali yüksek ökçelidir ahali düştüğü yerden kalkar bayrak yol olur yarının çerağına. çırağan yolu kaldırım serviler çınara meftun kasr-ı şirin cilvekarım kafdağından taşımışsın dolmabahçeni yanağında bir busesin dünyanın. beyazıt avlusu arzuhal yeri uzak duygularda can bulan taşların raksı nargilenin tiryakisi değişmedi ya kabadayısı savulun mehterhan buradan kalkar ayağa kasımpaşalı tavır yeniçeri ocağı devrilir burada kalyonlar çevirir kümpeşteyi levent haykırışına toplar ki preveze kadar okkalı.
sen ne yaman olmuştun nedimi tutarım gazelinden bir çılgın doğarım yeniden sanki yekpare zincirlenmiş gibiyim aşk-ı memnu tarafıyla vurgun. eski dünya yeni dünya bütün ahvam-ı beşer yol bulur mekan bulur arzu ile senden geçer küçülürsün,büzülürsün,daralırsın yine bıkmaz seni ister, seni.çer yine büyü, bu ne büyü istanbul payitahtım benim ahtım sevdam atim ve muradım sen zamansın kıyamet yüklü fermansın sen vefalı tek canımsın. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:17 pm | |
| Sana Yüreğimi Getirecektim
yokluğuna aşk yükledim topladım tacımı tahtımı bağrımda yangınımı sana yüreğimi getirecektim bir yetim çocuk çıktı yoluma ve öksüz ve yalnız ve kimsesiz canımı dirhem dirhem dağıttım sormadı kimse kimsesizliğimi incinmedim..
efsaneler kadar kutsaldı yolum ve çağ kadar gerçek haykırdım sesimi duyuramadım ağıtlara döküldü nefesim getirecektim sana yüreğimi..
sana yüreğimi getirecektim elalem ne söylerse söylesin büzülmüş gölgeleri tek tek toplayarak gönül katıma yürekten yuvalar serecektim bir masum bakış bindi dalıma dilinde leyla’dan kalma aşk vardı sema çalkalandı içim cezv halini yaşadı, yandım getirecektim sana yüreğimi kızıl acıları bahara taşımayı o yüzden istedim o yüzden zamanı saliselere böldüm senli dilendim en zengin tarafımla öfkelerini koynumda sıcaklığını hiç eritmedim kahırlar toplandı yorgun bahtıma sensizliğim senliydi ezilmedim..
getirecektim inan getirecektim dağları taşıdığımı göresin diye yolları arşınladığımı bilesin diye benden yana kuşkuları silesin diye ayaklarımı nasır gelişimi asır eyledim başka gönüllere, yaban arzulara aşkımı sır eyledim getirecektim yüreğimi sana nice mecnunlar gördüm sevdası kara nice viraneler: acılı, yangınlı yüreğimi işte orda yağmalattım orda yağmalattım varlığım,ı nefesimi, canımı
soluğumu sana taşımayı tanrıdan diledim yer kadar inledim, gök kadar kükredim aşkınla yenilendim onun’çin kalkışım fırtınalara eşti onun’çin vakti zerrelere bölüp sayıklıyordum hep onun’çin senin içindim sana yüreğimi getirecektim İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:18 pm | |
| Urgandayım
çığlıklar duyuyorum tuz ve jilet yangınlar yaşıyorum ateş ve deri /deri ve ateş kahrı gönüllü sırtlamışlardan zincirli ellerin tuttuğu taşlardan geliyorum. yanan ölümsüzdür cellat gören can ölümsüz ebediyetin bahçesi zindan başka bir öyküsü yazılmadı hayatın yazılamayacak fravun’u seven olmadı yusuf’a kızan çığlıklara inat ben darağacına yürüyorum karıncalar gezinince ayaklarımda tuzlar eriyince kahramana çıkıyor adım.
her şey ortaya çıkıyor böylece spartaküs görünüyor kan gölü bir meydan can üzre bilal.. ilk yürek bu yüzden aslı oluyor ilk hayal kendisi… ahmet ahmet oluyor ömür boyu yunus yunus … buna şapka çıkarırım yağlı urganlar çürür sehpalarda cellat paslanır bu yüzden gül hükümdar olur, diken köle (ömrü kısadır gülün,masalı baki) maskeleri toplayarak bir araya ikiyüzlü hem yüzsüzleri.. yüzlerine sadece bir kere haykırıyorum her taraf katran karası oluyor hınzır harası gül bir daha iktidar oluyor: kısa oluyor /olsun benden sonrası da vardır hayatın. çığlıklar duyuyorum tuz ve jilet ben en sakin halimle urgana yürüyorum. mutlaka yürünmeli diye… ateş ve deri. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:22 pm | |
| Varoşun Merdivenleri
metropol sus ve dinle;
suskumla başıboş kırık tefecinin çatalyokuş kasasında yürürken yalnayak turalar batık durur dikenli telle dikilir yaralarım.
hurafen bitmez firarında kan kıran yalanları taşlaştırır ten ve tin ve tiryakiler ve tren ve tümsek ve tüm tantanasına tokat atmış tuzaklar tahterevalli aortum akort tutmuyor,biline barajları set gibi yaparsa ustabaşı çırak yarım bırakır tıraşı ve bronşlar dolar kuşattığım ve kutsadığım her kalenin askerlerini esir aldım işe yaramaz dilenciden başka ne oldular ki.
kurak bir vadinin gölge tarafı öğle üzre çek yükü çıkmaz sokağa ve uyu rüyada uçar gibi her kanatın bir gidişi vardır kanat git iz bırakırsın derin ve canlı karart,hicrandan gelen her sesi sokulmuş sağrısına bir tay nefesini saymayı bilmeden okuyan ukba bir hasret ve öteki dikta tavırlar tarih bir öncesini gösterirken uykuda on binleri sayıklamak yıl görmek yokluk diye çıkmaktır merdivenleri varışın ve varoşun şehrinde otur ve çer çöp çamur ve çarkların çarıklı işçilerini ov ısınsınlar.
öylesine bacaları bıçaklarken atom versiyonlu telaşla tutku ve meslek mutlaka branşıma uygun ağlamalı ağaran boyaları boyatarak gecelerimle kalkmanın zamanı geldiyse yamasını tak pantolonun iliklerini sök terlikli koşulmaz sabah vakitleri kaldırımlar akşamdan kalma yetimlerin yatağıdır aceleden unutulmuş yorganların katlanmaları
çarşafını çarşı pazar gizleyerek yaşamanın adını göçmen koyarak yabancı tüm deyimleri tutuklatarak kanunsuzluğa terkisinde terkedilmiş öksüzler taşıyarak dik sözleri grev vaktine sözcükler büzülür ve küçülür kundağına kaçırır bebekler ve teknoloji köşkünü dikine kurar elleri elden ele taşıyan katarları katarak önüne an’a meydan okurken okuma bilmez burjuva birikimiyle üsdat olsa bikinisiyle silsin terini de işçinin barajlar yıkılsın alın teriyle açın beton görmemiş bir çukur defiransiyele çamuruyla direnmiş ve beni odun kugarıyla gömün. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:23 pm | |
| Yalnız Ağlanmaz
yalnız ağlanmaz kalbin tonlarca yükü doğurgan göçü vardır. kum,fırtınasına öpülür yol,yolcusuna kim gidişlerin yalnız kahramanıdır kim kalır tek başına?
hadi bağdaş kur her çığlın hatırayla ve ağla yalnız ağlanmaz yalnız kalabalıklar ülkesidir okyanusya.
yalnız ağlanmaz demiyorum yalnız ağlanmaz çoktur gündüzün yıldızları geceden göktür gizleyen yıldızları uzun hicranların mazisi ölümsüzdür ölüm bir kandırmaca hatıralara inat vaazını yağmurdan sunmazsa hayat
sevincine yapamazsa katık hüzünleri / ölüm lüzumsuzdur o vaktin senfonisi kilitlenir yoğurur aklı yürek mayalanır düş,ufuk,gelecek ve zaman kaç kat demirlendi sema toprak kaç arşın cana?
her izbe köşenin dağ gibi hatırası vardır sahibi vardır çığlıktan,nefesten ve umuttan izbe deyip geçme kundağı cefadandır yalnız ağlanmazlık nöbeti tuttu diye göz çukurları ummandır.
ilk damla gök gürültüsüyle gelir yalnız ağlanmaz yalnızlık en yalnıza da uzaktır. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Cuma Ekim 24, 2008 7:23 pm | |
| Yol Leyla’nın
yol leyla’nın yüreğinden dökülmüş bir endamdır cazibesine yandığım dünya leyla’sız her şeyin hicrandır düş vaktinde yola düştüm kavuşmalar virandır kalbim ki küheylandır.
taştan sanırsınız siz bu uçsuz gidişin sıratını sanırsınız topraktan insan yüreğini neden sanırsınız çöl çöl diye haykıran damlayı görmeden duymadan yanan feryadı su su diye siz dünyayı ne sanırsınız?
hangi liman ağıt değildir hangi demir atmış gemi nihayetsiz olsa bile ayrılık zevkle çekilir kara sevda özlemi iş kalmaz ki kavuşmaya ne yol merhamet bilir, ne Leyla seferdir kader gidilir gidilsin, gitmek kutsal bir isyandır yol leyla’nın gönlündeki zamandır.
ayrıntı kuşlarında kanar tüm hatıralar esaretten kanatlar doğar gülden tül, yürekten bir uçsuz deniz katığı közden ve alevden azığı acıdandır yol leyla’nın derin okyanusunda vahşi bir ormandır.
akmayan gözyaşı buhar olur gözbebekleri çölün en kızgın yeri bir derya çağlayanla her şey örtülmeli örtülsün yanmayan yürekler mezar olsun göz nazar olsun dil intizar olsun yürek ki ahuzar olsun olsun çünkü iç içe erimek hükümrandır yol leyla’nın damarında taht kurarsa anlamdır.
tümsek çukur can üzre yürüyenler vardır kızıl akşamlardır yorganları rüyaları en girift umutlardır. öylesine kalkılır ki geceden yeleler öylesine akar ki bilinmeze sığınmalar ceylandır yol leyla’nın dudağının öptüğü bir figandır.
ahına duçar olduğum karanfil yolum sana dökülür zembereğim boşalır sana sana kurulur sevenlerin nabzındaki saatler çeker seni tiryakiler ne varsa elimde avucumda sana gelir mecnun ferhat olur yeniden kerem olur bir daha yusuf diye doğar ibrahim adıyla kalkar ayağa sensin böyle bir aşkta her şeyi her şeyimin bohçamı toplamak istemediğim bundandır aşk leyla’nın ayağında kurbandır. İbrahim Hakkı Gündoğdu | |
|
| |
BatıPaşa Tecrübeli Üye
Mesaj Sayısı : 107 Yaş : 43 Nerden : İstanbul Kayıt tarihi : 10/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (55/100) Tecrübe: (22/100) Seviye: (26/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Çarş. Ekim 29, 2008 1:21 pm | |
| bence bunlar şiirler bölümünde olmalıydı | |
|
| |
çakıroğlu Admin
Mesaj Sayısı : 1370 Nerden : Bursa İş/Hobiler : öğrenci (tek hobi ticaret :) ) Ruh Hali : Takımlar : REP : Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Başarı Puanı: (100/100) Tecrübe: (100/100) Seviye: (100/100)
| Konu: Geri: İbrahim Hakkı Gündoğan Çarş. Ekim 29, 2008 1:51 pm | |
| bunlar bilinen bir şairin şiirleri değil biraz daha kişisel olduğu için buraya ekledim ama eğer çoğunluk şiir bölmü derse orayada taşıya biliriz iki butona basmak bizim için okadarda zor değil | |
|
| |
| İbrahim Hakkı Gündoğan | |
|