Fransa’nın eski başbakanlarından Michel Rocard, Türkiye’ye desteğini sürdürüyor. Avrupa Parlamentosu’nda Fransa milletvekiliği görevini yürüten ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin en önemli savunucularından birisi olan Rocard’ın, yazdığı "Türkiye’ye Evet (Oui a la Turquie)" isimli kitap, geçtiğimiz ay piyasaya çıktı.
Eski Başbakan Michel Rocard’ın kitabı, beklendiği gibi, Türkiye karşıtı çevreleri kızdırdı, kızdırmakla kalmayıp öfkelendirdi de. Çünkü Rocard, kitabında, bu çevrelerin Türkiye’nin AB üyeliğini engellemek için geliştirdikleri itirazları birer birer ele alıp cevaplandırıyor. Rocard, Avrupa’da Türkiye’yi desteklemek için kurulan ve bu yıl Nobel Barış Ödülü alan eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Marti Ahtisaari’nin başkanlığını yürüttüğü dokuz kişilik "Bağımsız Türkiye Komisyonu"nun da üyeleri arasında bulunuyor.
"Türkiye’ye Evet" kitabının, Fransa’nın AB Dönem Başkanı olduğu sırada yayımlanmış olması ayrıca dikkat çekici. Gazetecilerin sorusunu cevaplandırırken, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Türkiye ile müzakereleri durdurmayı aklından geçirse bile uygulamaya koymaya cesaret edemeyeceğini savunan Michel Rocard, böyle bir adımın en başta Sarkozy’nin kendi hükümetinden direniş göreceğini ve AB’yi "felç edeceğini" söylüyor. Rocard’a göre, İslám dünyası ile sağlıklı ilişkiler kurabilmenin tek yolu Türkiye’nin tam üyeliği. Michel Rocard, bu konuda apaçık tarih de veriyor: 2023. Bu tarihin sembolik bir önemi de var: Türkiye’nin Batı dünyasının bir parçası olmaya karar verdiği 1923’ün yani Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıldönümüne tekabül ediyor bu tarih. Rocard, şunları söylüyor:
"Aslına bakarsanız Türkiye’yi haddinden fazla konuşuyoruz. İnsanlar hoparlörlerle konuşunca, Türkiye’nin pek de iyi olmayan şimdiki imajını takviye ediyoruz ve potansiyeli öldürüyoruz. Şu an teknik müzakerelerin süreceği, gürültüsüz, sakin ve sessiz bir döneme ihtiyacımız var. Beş-on yıl sonra tartışmaya döndüğümüzde önümüzde yepyeni bir Türkiye ile karşılaşacağız. Ben 2023 tarihini verirken, meselenin acil olmadığını, paniğe gerek olmadığını söylemeye çalışıyorum. 2023 ayrıca Cumhuriyet’in 100. yıldönümü, böyle bir tarih Türkiye’yi reformlar için seferber edebilir."
Kitabın en önemli mesajı, arka kapakta da yer alıyor zaten. Rocard, orada şunu diyor: "İnanıyorum ki, Türkiye ekonomik olarak son derece önemli, stratejik olarak vazgeçilmez ve kültürel açıdan uzak görüşlü bir ülkedir.