Meriç Irmağı’nın öte yakası, yani koca Rumeli elimizden nasıl çıkmıştı? Buradaki soydaş ve dindaşlarımızın âkıbeti ne olmuştu? Düşmanlarının bile takdirini kazanan Şükrü Paşa Edirne’yi nasıl müdafaa etmişti? Yeryüzünü bir cehenneme çeviren Birinci Dünya Savaşı’na nasıl atılmıştık? Çanakkale’de bir destan yazan; Irak, Filistin ve Hicaz cephelerinde çöl sıcakları, açlık, susuzluk ve her türlü mahrumiyet içinde mücadele eden; Sarıkamış’ın karlı dağlarında donarak şehit olan Mehmetçiklerimizin hikâyeleri... Çöl Kaplanı namıyla meşhur Fahrettin Paşa’nın Medine’deki şanlı müdafaası... Asırlarca aynı gökkubbe altında beraberce yaşadığımız bazı halkların ihanetleri... Ve günbatımı: mütâreke ve işgal.
Osmanlı Devleti’nin idam fermanı demek olan Mondros Mütarekesi imzalanmış, devletin kalpgâhı olan İstanbul işgal edilmiştir. Güzel İzmir, Yunan palikaryaların çizmeleri altında inlemektedir. Bütün bir Anadolu işgal ve ilhâkın arefesindedir.
Elbette o birkaç çadırdan cihangirâne bir devlet çıkaran ve asırlarca dünyayı titreten bir millet, böyle bir zillete tahammül etmeyecek, tarihinden aldığı azim ve inançla yepyeni bir mücadeleye başlayacaktır.
ELVEDA OSMANLI; Osmanlı’nın son yıllarında yaşanan bu tarihî gerçeklerin bütün halinde anlatıldığı bir hikâyesidir. Bu hikâye, Osmanlı’nın çözülüş ve dağılışının, bir cihan devletinin yağmalanışının hikâyesidir.
Fakat ELVEDA OSMANLI bir hikâye kitabı değildir. Monoton bir tarih kitabı da değildir. Her bir hükmü belge ve kaynaklara dayanan, olayların tarihî roman üslûbunda anlatıldığı bir belgeselle karşı karşıyasınız.
ELVEDA OSMANLI; her yaştan ve seviyeden okurun okuyabileceği ve rahatlıkla anlayabileceği bir kitap. Özellikle lise öğrencileri ve öğretmenleri için zevkle okunabilecek bir tarih kitabı, daha doğrusu bir belgesel tarih romanı. Bu kitap; “Tarihimizi nasıl zevkle öğrenebilir ve öğretebiliriz” sorusuna güzel bir cevap niteliğinde.
Belgesel metodu, romansı üslubu ve bütüncül yaklaşımıyla tarihi yaşayacaksınız.