Ayyıldız Forum
Ayyıldız Forum
Ayyıldız Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaasGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
saat ve takvim
En son konular
» Hızlı Okuma Cd'si Full
_Divan edebiyatı EmptyPaz Ara. 01, 2013 7:45 pm tarafından sled34

» Can Yücel / En Uzak Mesafe
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:29 am tarafından çakıroğlu

» Ömer HAYYAM / Niceleri Geldi
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:28 am tarafından çakıroğlu

» Cemal SÜREYA / Fotoğraf
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:27 am tarafından çakıroğlu

» Necip Fazıl KISAKÜREK
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:25 am tarafından çakıroğlu

» Murathan Mungan / İzin
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:25 am tarafından çakıroğlu

» Nazım Hikmet / Bence Sende Şimdi Herkes Gibisin
_Divan edebiyatı EmptyCuma Ekim 08, 2010 5:23 am tarafından çakıroğlu

» Küçük İskender
_Divan edebiyatı EmptyPtsi Ekim 04, 2010 5:48 am tarafından çakıroğlu

» Özdemir ASAF / Ağlamak
_Divan edebiyatı EmptyPtsi Ekim 04, 2010 5:26 am tarafından çakıroğlu

Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Istatistikler
Toplam 103 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: ibobaba27

Kullanıcılarımız toplam 2981 mesaj attılar bunda 1198 konu
Kimler hatta?
Toplam 54 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 54 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 290 kişi Salı Ekim 15, 2024 10:55 am tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
çakıroğlu
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
WolkaN
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Aylin
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Ali_Fuat
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
BatıPaşa
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Turans_State
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
@si_@yc@n
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
melal_61
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Aslı
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Ayşegül
_Divan edebiyatı I_vote_lcap_Divan edebiyatı I_voting_bar_Divan edebiyatı I_vote_rcap 
Galeri
_Divan edebiyatı Empty

 

 _Divan edebiyatı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
WolkaN
Admin
Admin
WolkaN


Erkek
Mesaj Sayısı : 746
Nerden : Bursa
İş/Hobiler : Öğrenci
Ruh Hali : _Divan edebiyatı 1116
Takımlar : _Divan edebiyatı 1449
REP : _Divan edebiyatı Reputationpossscv3
Kayıt tarihi : 04/07/08

Kişi sayfası
Başarı Puanı:
_Divan edebiyatı Img_left100/100_Divan edebiyatı Empty_bar_bleue  (100/100)
Tecrübe:
_Divan edebiyatı Img_left100/100_Divan edebiyatı Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
_Divan edebiyatı Img_left100/100_Divan edebiyatı Empty_bar_bleue  (100/100)

_Divan edebiyatı Empty
MesajKonu: _Divan edebiyatı   _Divan edebiyatı EmptyCuma Eyl. 12, 2008 9:29 pm

Türk edebiyatı XIV.asırdan Tanzimat dönemine kadar doğu medeniyetinin, dolayısıyla beş yüz yıl İran ve Arap edebiyatlarının etkisi altında yaşamıştır. Çünkü Orta Asya kültür çevresinden Anadolu bozkırına yerleşip, İslam dinini kabul eden Türkler, ister istemez Müslüman doğu kültürleri ile temasa geçmişler, Arap ve İranlıları edebiyat alanında örnek almışlardır. Anayurt'tan bir bütün olarak getirilen Türk edebiyatı, Anadolu'da halk ve divan edebiyatı olarak gelişmiştir. Halk edebiyatı, saz ve tekke şairlerinin elinde halk arasında yaşarken, saray çevresini dolduranlar da divan edebiyatının gelişmesini sağlamışlardır.
İran şairlerinin eserlerini taklitten başka bir şey olan divan edebiyatı ümmet çağındaki dini hayatı yansıtan her yönüyle bir saray edebiyatı hüviyetini taşımıştır. Bu edebiyatın en çok kullanılan edebi türü şiirdir. Olaylar ve hikayeler bile şiir olarak yazıldığından, bunun dışındaki edebi türlerin gelişmesini önlemiştir. Gazelleri, kasideleri, mesnevi ve hikayeleri, gerçek ve temelsiz inançları kapsayan eserleriyle yaşadığı devrin bir aynasıdır. Bu çağda başka türlü bir hayat ve edebiyat söz konusu olamaz. Halinden memnun Osmanlı toplumu henüz değişme ve yenileşme diya bir problemle karşı karşıya gelmemiştir.
Divan şiirine altın çağını yaşatan Ali Şir Nevai, Fuzuli, Baki, Nedim, Nef'i, Şeyh Galip gibi şairler bile konu bakımından kadın, aşk hikayeleri, şarap, tasavvuf, tabiat v.s. gibi temalar içinde sıkışıp kalmışlardır. Gerek bu içine kapanmış Osmanlı toplum düzeni, gerek toplumun içinde yaşadığı zevkleri yansıtan bu edebiyat, aşağı yukarı beş asır devam etmiştir. Bu bakımdan yüzyıllarca kalıplaşmış bir şekil ve anlatım düzeni içinde donup kalan ve asırlarca şairden şaire keyfi olarak Fars ve Arap dillerinin etkisinde kelen divan edebiyatına aruzla yazılan ve medrese öğrenimi görmüş yüksek tabakaya özgü bir edebiyattır diyebiliriz. Daha açıkçası sosyal olaylara karşı ilgisiz kalmış divan şairleri padişahların, hükümet ricalinin keyfine göre kaside ve gazeller yazmaktan başka iş yapmamışlardır.
Divan edebiyatı aslında halkın yabancı olmadığı aşk, ölüm, kıskançlık gibi insancıl duyguları da işlemiştir. Ama ne var ki kullanılan dil yüzünden halktan kopmuş, halka inememiştir. Çünkü halkın konuştuğu Türkçe ile divan edebiyatının İran ve Arap dillerinin sözcükleri ile dolu ağdalı terkipli dili arasında uçurum vardı. İşte divan şairlerinin kullandığı dil sayesinde Tanzimat, hatta Cumhuriyet dönemine kadar süren bir zevk ayrılığı meydana gelmiştir. Ayrıca yüksek tabaka, Araplardan gelen aruz vezniyle şiirler yazarken, halk ve tekke edebiyatlarında ise Türklerin İslam medeniyet dairesine girmeden önce kullandıkları hece vezni hakimiyetini sürdürmeye devam etmiştir.
Şu halde divan edebiyatının devam ettiği beş asırlık bir zaman şeridi içinde gerek dil gerek vezin bakımından ayrı, ama halkın benimseyip gönlünde yaşattığı ikinci bir edebiyat ta birlikte yaşamıştır. Hatta yan yana ve iç içe. Ama divan edebiyatı hiçbir zaman ne halktan yana olmuş, ne de halk tarafından kabul edilmiştir. Sarayla halk arasındaki bu zevk ayrılığı yüzyıllarca sürüp gitmiştir.
Bu zümre edebiyatının medrese kültürü ve doğu zevkine bağlılığı yüzünden ne bir Türk nesri meydana gelmiş, ne bir Türk grameri ve sözlüğü ortaya çıkarılmıştır.
Saray ile halk arasındaki bu ikiliğin ve zevk ayrılığının meydana gelmesini Agah Sırrı Levent iki sebebe dayandırmaktadır.
1- Türk padişahları gösterişli ve tantanalı saraylara kurulduktan sonra göz kamaştırıcı bir hayat yaşamaya başlamışlardı. Bu görkemli saray hayatında yabancı ve Türk şairler hakanlara sundukları kasidelerle bol ihsanlar elde etmişlerdir. Bunun sonucunda ise halkın içinde yaşayan milli gelenekler bir yana itilerek sarayla halkın arası açılmıştır. Arap ve Fars dillerinin revaç görmesi sonucu Türk dili adeta bir yana itilmiştir.
2- Öğrenimini Arapça yapan medreseler de kültür yönünden halkı ikiye ayırmışlardır.
Bu devirde halkın dilini kullanıp, onun içine kadar inenler sadece görüşlerini yaymak için uğraşan ve bir nevi Anadolu'nun iç aydınlığı diyebileceğimiz tarikat sahipleri ile bölge bölge dolaşarak halk arasında bugün bile etkilerini sürdüren halk şairleri olmuşlardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ayildiz.forumr.net
 
_Divan edebiyatı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ayyıldız Forum :: AyyıldıZ EğitiM :: Edebiyat-Dilanlatım-
Buraya geçin: